İstanbul İstanbul uyuya mı kaldın?
Uyan artık gör halini
Türkiye'nin en güzel şehrini
Kimlere bıraktın sen kendini?
Bak yaptığını beğendin mi?
Haydi kardeşlerim gelin benim yanıma
İstanbul'u çevirelim eski tarzına
Birlikte sırt sırta ve de omuz omuza
Dur demeli artık bu gidişata
Menfaat gün geçtikçe adım adım ilerliyor
İnsanları sarıyor, dengelerini bozuyor
Ufacık bedenler yok yere harcanıyor
Gözler kararıyor şiddet git gide artıyor
Çare bulamayanlar intaharı seçiyor
Kendine acımıyor, hayatını karartıyor
İstanbul bu işte hiçkimseyi tanımıyor
Ne zaman bitecek acaba bu çile?
Ne umutlar bağlamıştık şu koca şehire?!
Çalış çabala gündüz ve gece
Hayatın içinde, değersiz para peşinde
İşinde, gücünde çalışarak
Koca bir ömür böyle mi dolacak?
Şaşıracak elbet birgün sapacak
Sapacak yolunu şaşıracak
Saracak acımasızlıkların hepsi onu
Dostum bitmeyecek inan bu yolun sonu
Yoluna çıkan engeller seni yıldırmasın
Bıktırmasın, usandırmasın; gafletin uykusundasın
Uyan artık sesimi duyan; sen gerçek istanbuldasın
Her çıkışın bir inişi var
Her düşüş bir öğreniş
Sanki yeniden diriliş
Hayata karşı yeni bir direniş
Sebep göstermeden söyle bana
Neden kenara çekilmen?
Gerçeklere sırt çevirmen
Eleştirmem ben seni
Kulak ver de dinle beni
Kalbinin sesini ve de sözlerimi
Kurma boş hayaller
Asıl değerer insanın beynindeler, dilindeler
Ey efendiler bir tekrar daha
Üstüne basa basa dur demeli artık bu gidişata
Hayallerdeki mi? Değil, gerçek İstanbul'a
Herkes sanki saatli bir bomba
Her an patlamaya hazır olda
Dağılmışlar istanbulun 4 1 yanına
"Niye?" diye sorma; taş toprak İstanbul altın sanma
Dostum bırak bu hayalleri de gel yanıma
Hakikâti gösterebilirim sana, kulak ver bana
Sokaklarda yatanlar, çarpık binalar
Yitirilmiş umutlar, harcanıyor yok yere hayatlar
Rüyalarda değil Gerçek İstanbul'da
Sarsar yaşanan acıların hepsi seni
Aynısı zannetme sakın düşte gördüklerini
Yoluna çıkan engeller seni yıldırmasın
Bıktırmasın usandırmasın; gafletin uykusundasın
Uyan artık sesimi duyan; sen Gerçek İstanbul'dasın